|
|
|
OPERASYON ADI:ARGO |
Filmler bazen geçmişte yaşanıp, yıllarca sır gibi saklanan olaylar açığa çıktıktan sonra, diğer insanlarla paylaşım amacıyla da yapılabilir. Böylece gizli kalmış hiçbir şey kalmamış olur. Aslında hayata şeffaf bakmak lazım.Yani şeffaflık önce insanın kendisinden başlar.Rüzgarda direğe asılan tülün dalga dalga ilerleyişi gibi ilerler.
Hayatı anlatan, hayatın içinde hayat olduğundan bahseden filmler bana göre izlenmeye değer filmlerdir. Böylece yaşadığımız dünyanın değerlerine daha sıkı sahip çıkmış oluruz.Ruhunu değerle olgunlaştırmayan insanlar bana göre gün gelir değerini yitirirler.
Dün gece bir film seyrettim. Argo. Aslında bizdeki adıyla operasyon adı:Argo. Bu filmde İran’da rejim değişikliğinin ara dönenminde altı Amerikalı Büyükelçi çalışanı,idamını beklerken hastalığını tedavi amacıyla Amerika’ya sığınan şahın iadesi sırasında çıkan baskılardan dolayı Kanada Büyükelçiliğine sığınır. Vatandaşlarını kurtarmak için büyük bir arayışa giren Amerika kurtarmak için bir adam görevlendirir. Oda kendi ekibiyle düşünür taşınır, bir yol bulmaya çalışır. Tesadüf eseri oğluyla telefonda konuşur. Oğlunun seyrettiği bir filmden esinlenerek rehineleri kurtarmak için bir plan yapar. Film çekimi için İran’a gidecek,herbir rehineye bir görev verilerek sahte pasaportlarla tekrar ülkelerine getirecek.Olaylar böyle gelişerek, kıl payı rehineleri uçağa bindirip, görevini başarıyla tamamlar. Yıllarca bu olayın nasıl gerçekleştiği hakkındaki bilgi insanlardan saklanır. Sonra bu yanlış anlama telafi edilip, film çekilerek ,duyduk duymadık kalmama bazında hiçkimse kalmamış olur.
Film bana göre konu bazında, anlatım bazında, film çekim tekniği bakımından, oyuncular bakımından dört dörtlük olmuş. Bence izlenmesi gereken bir film olmuş.
|
|
|
|